Ayben'im Rap'in Harbiden Kraliçesi (Uzunmetraj.com)


Rap Müziğin Kraliçesi Ayben'le Üsküdar Salacak'ta buluştuk ve ilk albümü '' Sensin O '' hakkında merak ettiğim her şeyi sordum.Kimi zaman bıçak gibi kesen rapinden dolayı olsa gerek, biraz agresif,biraz soğuk ve hep ''ben '' diyen birini beklerken karşıma güler yüzlü,doğal ve müzikten bahsederken gözlerinin içi gülen ufak-tefek bir kız geliverdi.İşte ''Didem vs Ayben'' misali geçen röportaj boyunca sorularımı bütün samimiyetiyle yanıtlayan, Türkiye'nin ilk ve en başarılı bayan rapçisi Ayben'den samimi cevaplar.



D.İlhan: İlk albümünüz ''Sensin O '' için uzun süre beklemek zorunda kaldık.Oysa Ayben konser,festival ve ortak çalışmalarla çoktan herkesin tanıdığı ve Türkiye'nin ilk bayan rapçisi olarak takdir ettiği biri haline gelmişti bile. Albümün geç yayınlanması bir strateji miydi?



Ayben: Hayır,stratejik bir durum söz konusu değildi.Tamamen gelişine davrandım ve akışına bıraktım.Zaten ilk parçamı yazdığımda çok küçüktüm ve şarkı bandrollü bir albümde yer aldı.Bu şarkıyla sayesinde dikkat çektim ve Türkiye'de rap yapan ilk bayan olarak insanların odak noktası haline geldim.Underground sahnelerde çıkıyordum ama ilk başladığımda aklımda bir albüm fikri yoktu.Türk Rap'inin de başlangıç dönemleriydi açıkçası bu kadar zirvede olduğu bir dönem değildi zaten.Zamanla çok iyi isimlerden teklifler gelmeye başladı.Aylin Aslım'la ''Gelinlik Sarhoşluğu'' şarkısında beraber çalıştık ilk olarak.Fakat bir dönem annemin rahatsızlığı dolayısıyla ara vermek zorunda kaldım. Bu süreçte yazmaya, kaydetmeye devam ettim ama şarkılarımı yayınlayamadım ve sahneye de taşıyamadım dolayısıyla. Annemi kaybetmemizle beraber yaşadığımız oldukça acı dolu günlerden sonra rap müziğe dönüşümle yeniden hayata ve yaptığım işe sarılmayı başardım,başka da bir seçeneğim yoktu zaten.Bu dönemde çok fazla şarkı üretmiştim ve artık insanların Ayben'den albüm beklentisi çığ gibi büyümüştü geçen bu zaman içinde.Albümden önce çok sayıda festival ve konser organizasyonu içinde yer aldığım için dinleyenlerime bu kanalla da olsa hemen hemen bir albümlük şarkı sunmuştum zaten.Ama albümünüz olmadığı zaman malesef insanların bir çoğu bunu hiçe sayıyorlar.Yaptığınız çalışmalara ''hey bir albümü bile yok '' gibi hiçte profesyonel olmayan eleştirilerde bulunuyorlar.Ama ben ilk albümümle ilgili doğru zamanda doğru yerde doğru bir ekiple birlikte olmak istedim ve 2 kez albüm kaydımı tamamlandıktan sonra çöpe attım.Ve sonra Pozitif'le anlaştım.



D.İlhan: Ceza'nın kardeşi olmak size bütün kapıları ardına kadar açıyor ve başkalarının ulaşmak için kilometreler kat etmek zorunda olduğu mesafeler sizin bir adım ötenizde ve her an hazır gibi gösteriyor sizi?Peki Ceza'nın kardeşi olmak gerçekten böyle fırsatlar mı sundu size?



Ayben: Bu bakış açısı çok üzücü.Evet Ceza'nın kardeşiyim ama kimse size sırf bu sebeple albüm yapalım diye gelmiyor.Benim Aylin, Nil Karaibrahimgil ya da Sertab Erener ile olan ortak çalışmalarımda da Ceza'nın kardeşi sıfatıyla değil,yaptığım müzik,rapim ve birlikte kaliteli parçalar çıkarabildiğimiz için Ayben olarak yer aldım.Ben de Ceza'nın kapısına şu anda benden yorum bekleyen gençler gibi gittim.Sahip olduğum tek ayrıcalık Ceza'nın sahnesinde yer almaktı ama yeterince iyi olmasaydım Ceza zaten buna izin vermezdi. Rapimdeki yanlışlara dahi Ceza'nın yorumu ''Bu yanlış,git ve bunu düzelt gel'' olmuştur her zaman.Ceza için o anda yanlışları düzeltmek çok kolay olduğu halde benim şarkılarımda bana sadece yanlış yeri göstermiş ve benim düzeltmem, dolayısıyla kendimi geliştirmem ve doğruyu bulmam için bana yaklaşımı bu olmuştur.Onunla abi-kardeş ilişkimiz ve profesyonel ilişkimiz çok net çizgilerle ayrı.Ceza 1 numara ve ben onun ışığından feyz alırken,kendim ve dinleyenlerim için en iyisini yapmak için çalışıyorum.









D. İlhan: Albümde rock,blues.arabesk gibi farklı müzik türleri ve kendi tarzında en başarılı isimler var.Şarkıların melodik yapısı ve canlı enstrümanlar kullanmış olmanız ise dikkat çekici.Bize albümün soundundan ve kimlerle çalıştığından bahseder misiniz?



Ayben: Değişim gerekiyor.ayak uydurmak gerekiyor bir şeylere ve ben bunu yapmaktan korkmadım. Canlı enstrümanlar kullanmak istedim albümde.Çünkü bize en çok gelen eleştiri rap'in bir müzik olmadığı, altyapılara önem verilmediği beat üzerine söylenmiş sözlerde ibaret olduğuydu.Tek tuşla yapılmış işler olarak görülüyordu müziğimiz.Tek tuşla yapıldığı sanılan işlerde beatmakerlar gelip klavyelerinde kendi elleriyle döşüyorlar.Ama bu önyargıya sahip insanlara da bir şekilde ulaşmak ve bu önyargılarını kırmak gerekiyordu.Bass,gitar,ney ya da melodik vokalleri kullanmaktan kaçınmadık.Mercan Dede'yle çalışmayı çok istedim.Çünkü onun verdiği altyapılar ve benim duygu dolu sözlerim vardı.Mercan Dede'nin altyapılarında bunları hissettim.Fairuz Derinbulut'la çalıştığımız şarkılarda daha rock daha orient ritmler de var.Fairuz Derinbulut'la uzun zamandır sahnede birlikte çalıştığımız için zaten bir çok şarkıda ruh halimiz ve düşüncelerimiz ortaktı.Tarkan Gözübüyük ile çalışma fikrim doğduğunda ilk ''acaba olur mu?'' diye düşünmüştüm açıkçası.Fakat innaılmaz kısa sürede ve gerçekten iyi bir şarkıyı ortaya çıkardık.Cem Karaca'nın Rap Rap'ı da çocukluğundan beri çok sevdiğim ve rap mantığıyla yazılmış bir şarkı olduğu için zaten bir klasik olan bu şarkıyı Emrah Karaca'nın da katkılarıyla yorumlayıp albüme koymaktan hiç çekinmedim.Hip-hop beatmakerlarından Fuchs, Akşit Uğurlu ve Türkiye’nin ilk kadın beatmakerı Roka ile çalıştım.



D. İlhan: İlk klip şarkınız Benim O'yu dinlediğimde Ayben'e karşı Ayben konseptinden çok etkilendim.Aynı bedende 2 farklı Ayben'in birbiriyle olan atışması,hem söz hem de rap vokalinde inanılmaz bir başarı vardı.Çıkış şarkısı olarak Benim O albümünde iddasını ortaya koyuyordu.Şarkıyı nasıl bir dönemde yazmıştınız?



Ayben: Yarım bıraktığım bir şarkıydı ve ben bunu tamamlamalıyım dedim.Şarkıda tiyatral bir durum söz konusu ama asıl olan yazdığım şarkının gerçek Ayben olması.İki farklı Ayben karakteri şarkıda da gerçekte de var.Bu herkesin yaşadığı bir durum.Bazen yolda yürürken aklınız sizi bir yere doğru yönlendirirken içinizden bir ses yakanıza yapışır ve hayır gitme der...Şarkıda ses efekti kullanarak o iki ayrı karakteri tonladığımı söyleyenler bile oldu ama hayır, hiç bir efekt kullanmadık.İhtiyacım da yoktu.Her iki Ayben'in de sesi ruhumda mevcut çünkü.



D. İlhan: Herkes seninle çalışmak için can atıyor ve sen de albümünde Ursula Rucker'ın olmasını çok istemişsin.Birlikte şarkı yapmanız kolay oldu mu?



Ayben: Evet.Ursula Rucker çok beğendiğim bir sesti ve sürekli bana gelen yorumlardan biri söylemlerimizin çok benzer olduğu ve aynı frekansta olduğumuzdu.Ve gerçekten de dinlediğimde ''evet işte bu! Bir arada olmalıyız '' dedim. Albüm kayıtlarına yeni başladığımız dönem Türkiye'ye geldi ve tanıştık görüştük,uzun uzun sohbet ettik.Benim kayıtlarımı ve canlı performans görüntülerimi izledikten sonra çok etkilendiğini belirtti. Biz de hiç vakit kaybetmeden kendisine altyapısı prodüktörüm Demir Kerem Atay'ın olan şarkıyı verdik. O da okudu ve yolladı.Ve benim de okumalarımdan sonra ortaya gerçekten başarılı bir iş çıktı.



D. İlhan: Nil Karaibrahimgil'le çalıştığınız '' Peri '' kalitesine rağmen popüler olmandan dolayı senin kemikleşmiş kitlende bir korku yarattı mı acaba?



Ayben: Dinleyicilerim yadırgamadılar.Aylin Aslım, Nil Kaaibrahimgil ile yaptığım çalışmalarda,ya da Sertab Erener, Burhan Öcal sahnelerinde yer aldığımda kendi tarzımı korudum.Kimliğimi değiştirip popülerlik adına farklı bir rol oynamadım.Peri çok eğlenceli bir şarkıydı ve şarkıyı stüdyoda dinlediğimde hemen çıkın dedim ve 15 dakikada yazdım.Ama bu kısa zamandaki üretimlerim basit olmasından ya da şarkının pop kalıplarında olmasından kaynaklanmıyor.Bu tamamen benim hissettiklerimle alakalı. İlk dinlediğimde o frekansı yakaladıysam eğer zaten kelimelerim kendiliğinden akıp gidiyor.



D. İlhan: İnsanın ruhuna vurgun yedirecek kadar duygulu ve yeri geldiğinde de Osmanlı tokatı kadar sert bir etki yapan ve örneğine çok az rastlanır ölçüde başarılı ve özellikli bir kalemin var.Bu başarının sırrı var mı?



Ayben: Hayır,bir formülü ya da sırrı yok. Hayatımdaki ve rapimdeki her şey doğallık merkezli. İçimdeki kız sadece bunu yaz diyor.Bazı sözlerime sonradan ben de inanamıyorum.'' Geçmişe bilet kesilseydi cam kenarını ben alırdım '' sözlerimi yazdıktan sonra okuduğumda gerçekten kendim bile şaşırmıştım.Her şey doğallıktan geliyor aslında.Ama elbette zamanla öğrendiğiniz yazım teknikleri de var.Rapin kuralsız olduğunu düşünüyorlar genelde ama kendi içinde kuralları var,şiir gibi. Önemli olan doğallığı kaybetmemek ama.



D.İlhan: Yazdığın sözlerde,anlatmak istediğin hikayelerde, kullandığın argo ve küfürlerde kelimelerine çizdiğin sınırlar var mı?



Ayben: Sınırım yok! Yaşadığımı yazıyorum,hissettiğimi yazıyorum.ben sokakta yürürken küfür eden,argo kelimeler kullanan bir sürü insan görüyorum.Bu konuda sürekli eleştiri var evet. '' A bakın Ayben bir şarkısında küfür etmiş '' diyorlar. Hey, bir dakika durun,o albüm boyunca binlerce kelime sarf ediyorum ve ilk algınız küfüre ve argoya açıksa yapabileceğim hiçbir şey yok. Bence bu tamamen sizin algınızla ilgili bir durum.



D. İlhan: Ne zaman kötü bir söz yapmayı düşünüyorsun peki? (Ayben tevazu içinde gülümsüyor)



Ayben: Mutlaka yazmışımdır daha önce...(Gülümsüyor ve sessiz kalıyor)



D.İlhan: Bir bayan olarak hem rap yapmak hem de hakkıyla yapmak, sakınmadan, korkmadan. çekinmeden,onca eleştiriye maruz kalacağını bilerek içinden geleni bu kadar açık,net yazmak cesaret ister gerçekten.Bu konuda tevazuya hiç ihtiyacın yok.Türkiye'nin en başarılı söz yazarlarından birisin.Ayben kimleri neden dissler peki?



Ayben: Çok karışmak istemiyorum.Aslında biraz da üzerime yapıştı gibi bir durum var ama ben de deli değilim ki kimse bana sataşamadan ben çıkıp bir şeyler söyleyeyim.Gidip insanlara saldırmak ya da daha farklı, çirkin kavgalar etmek yerine ben cevap vermeye değecek bir dis atıldıysa bana, ben de yine rap'imle cevabımı veriyorum.Kimine ağır geliyor, kimi kaçıyor. Aslında ozanların atışmasıyla aynı şeydir dissler.Keyifli bir durum.Rapin özünde zaten bir şeylere,sisteme,yanlışa,haksıza,adaletsize karşı bir duruş var hep. Ben bana ters gelen her şeyi dissleyebilirim.bu masayı da,soda şişesini de dissleyebilirim.









D.İlhan: Son klibiniz sansürlendi değil mi?



Ayben: Kork Bizden' e klip çektik ve sansür uygulandı.Şarkıda kullanılan '' yalaka '' kelimesi ile ilgili uygulanan bu sansürden sonra düşündüğüm tek şey ''evet millet,istediğiniz kadar yalakalık yapabilirsiniz,bu kelimeyi kullanmadığınız sürece her şey serbest!'' oldu.Bu yaklaşımı aklım ve mantığım almıyor gerçekten de.İçeriğe baksalar sansürledikleri kelimenin kötü bir şey olduğundan bahsettiğimizi görecekler ama sadece kelimelere takılıp bütün bir şarkıyı yok sayan,onca emeği bir kenarda önüne barikatlar kurarak yok etmeye çalışan zihniyetler var ne yazık ki.



D.İlhan: Yurt dışında bazı albümlerde bunu kontrol altında tutmak için Parental Advisory ibaresi var. Türkiye için de böyle bir uygulama olmalı mı sence?



Ayben: Parental Advisory olması gerekiyor aslında. Sansürlemek ya da bir takım kurulların keyfe keder ve kişisel denetimlerine bırakmak yerine ailelerin denetimine açık hale getirilmesi daha demokratik bence.Ama sonuçta kullandığım kelimeler argo ve küfürler herkesin günlük yaşamda kullandığı türden.Yani burada otururken seni sansürleyemem.Ve o argoyu arka masamızdaki çocuğun senden duyup öğrenme ihtimali de var sonuçta



D.İlhan: İlk albümündeki ''Tek Bileğiz'' parçasında yeni yeteneklere yer verdin.Bu ''Ayben bu işin piridir,rakibi yoktur,birilerine de yol açacak kadar zirvededir '' mesajı mıydı?



Ayben: '' Ayben kız rapçilere örnek olsun önayak olsun '' gibi bir düşünce var ama ben bunu söyleyenlere hep ''durun bir dakika,ben daha ölmedim ve onlar da benim rakibim olabilir,kariyerimi bitirdim de köşeme çekilmedim daha '' diye cevap verdim.Birilerine iyi örnek olabiliyorsam bu beni elbette mutlu eder. Henüz albümüm yokken yakaladığım başarının ilk adımı Meclis-i Ala bandrollü albümünde yer almamdı ve ben de hatırı sayılır sayıdaki kız rapçilere ''gelin,benim albümümde yer alın ve benim kariyerimin başlangıcındaki gibi bu da size bir yol açacaktır '' dedim. Albümüm beklenen bir albümdü ve kızların gerçekten seslerini duyurmaları gerekiyordu,onlar için iyi bir fırsat olacağını düşündüm. Gelmek istemeyen de oldu albümüme. Birinin albümüne gitmekle birini albümüne çağırmak arasında çok fark var. Çağla,Esin İris ve Meles'le '' Tek Bileğiz '' parçasını oluşturduk ve şimdi rahatlıkla söyleyebilirim ki Ayben albümüne gelen Çağla,Esin İris ve Meles albümlerine Ayben'de keyifle gidecektir.



D.İlhan: '' Ben çok iyiyim çünkü ben Üsküdarlıyım '' diyorsun bir parçanda. Birlikte çalıştığın henüz albümü yayınlanmamış genç isimlerin daha sonra senin başarını bile gölgede bırakacaklarından korktun mu hiç?



Ayben: Hiç öyle bir korku yaşamadım.Çünkü hep daha iyisi için ve herkesin tahmin ettiğinden de çok fazla çalışıyorum.Evet birileri iyisini yapacaktır ama ben biliyorum ki ben her zaman daha iyisine imza atan olacağım.



D.İlhan: Bu yüzden mi hiç çekinmeden albüme 19 şarkını koydun? 19 şarkı normalde 2 albüm şarkısı çünkü.Bir çok müzisyen bu kadar cesur ve bonkör olmayabilir şarkı sayısı konusunda.



Ayben: 19 şarkı evet. Ki daha bir sürü şarkı çıkartmamıza rağmen 19. Ben istedim ki, insanlar çok beklediler ve beklediklerine değsin. Umduklarından fazlasını onlara ulaştırabileyim albümde.Tek cd fiyatına neredeyse 2 albüm dinlemek gibi bir durum söz konusu oldu onlar için. Dinleyicilerimin buna fazlasıyla layık olduklarını düşünüyorum.Üstelik sürekli üreten biri olarak şarkıları bir sonraki albüme saklamaktan çok ilk albümde paylaşmayı tercih ettim.



D.İlhan: Peki sen ve ekibin müzikal olarak hiç bir detaydan ve özveriden kaçınmadan oldukça yorucu bir süreç geçirdiniz kayıt aşamasında.Merakla beklenen ve hatta artık hiç kimsenin sabredemez hale geldiği Ayben albümü '' Sensin O '' yayınlandı. Müzikaliteni satışla doğru orantılamak istemiyorum ama yasal satıştan daha fazla download edildiğin kesindir. İnternet üzerinden para ödeyerek albüm ya da şarkı indirseydi insanlar, tartışılmaz büyük bir geliri olurdu albümün. Müzik için emek,yürek ve zaman tüketen biri olarak mp3 downloadları için fikrin ne?



Ayben: Bütün bir albümü bedava indirebilme seçeneği varken neden gidip internet üzerinden satıştan faydalanıyım ki diye düşünüyor insanlar.Türkiye'de bu tarz internet üzerinden satış zor elbette. Şu dönemde satış beklentimiz yok ama en azından telif haklarımız korunması ve bu geliri tam olarak alabilmemiz gerekiyor.İnternet üzerinden dinlenen şarkılarla cd kalitesi arasındaki sound farkını söylemeye bile gerek yok.Ama bir çok insan ses kalitesini ve emeğe saygıyı bir kenara itip albümü bu yollardan edinmeyi tercih edebiliyor.Bunun hırsızlıktan farkı olmadığını defalarca söyledim.Bu gibi site ve paylaşım platformlarının yaptığı şey hırsızlık!Emek hırsızlığı.dinleyici kendi isteğine göre bunun bir parçası olur ya da olmaz. Yapacak bir şey yok malesef!



D.İlhan: Rap müzik önyargılardan arınma sürecini tamamladı. Eskiden ''rap Türk kültürünün müziği değil '' diyenler şimdi bu trendi fırsat bilip kullanma peşindeler.Bu sence iyi mi kötü mü?



Ayben: Rap müzik yavaş yavaş oturdu diyebilirim.Biz bu müziği Türkiye'de yapıyorsak ve Türkçe yapıyorsak bu Türk müziğidir.Bu kadar basit bu mesele! Felsefesi zaten içinde bir müziktir rap. Bütün piyasa şu anda bu müziğe yönelmiş durumda.pop müzikte dahil olmak üzere.Bizim yıllardır bu kaliteye taşımak için çok ama çok çalıştığımız rap müzik şu anda Türkiye'de zirvede.Ve pop müzik yapanlar da kendi satışlarını ve kitlelerini arttırmak ya da aslında hep aynı içerikle ve soundla yapılan pop müziğin sıkıcılığından kaçan,uzaklaşan insanları geri kazanmak için şarkılarında rap kullanmak istiyorlar.



D.İlhan: Eminim ki sana sürekli çalışmalarını dinletip yorumlamanı isteyen gençler oluyordur. Ne kadar yardımcı olabiliyorsun onlara?



Ayben: Evet sürekli parça getirip yorum istiyorlar.Elimden geldiğince dinleyip onlara fikrimi söylüyorum. Üsküdar'da genç olmalarına rağmen gelecek vaad eden çok kardeşlerimiz var ve ben elimden geldiğince onlara destek olmaya çalışıyorum.İlerde profesyonel bir stüdyoya sahip olup gerçekten yetenekli ve rapin hakkını veren bu insanların yolunu açmak isterim.



D. İlhan: ''Günlerin Ağlak'' şarkısında ''kim yanında kalır?hangisi kurtarır senin rapini Ceza gibi? '' diyorsun. Ceza'nın Türkiye'de açtığı rap yolunda yürümeye başlayan yüzlerce yeni rapçiye ne tavsiye edersin?



Ayben: Rap müzik Ceza'nın başarısı ve dolayısıyla bu müziğin yolunu açmasından sonra neredeyse şu anda Türkiye'nin her yerine yayıldı.Diyarbakır'da rap ve hip hop festivalleri düzenleniyor. Sadece batıda değil doğuda da yetenekli bir çok yeni isim ve grup var.Gelişen müzik teknolojileri ve internet onların en büyük şansı.Daha iyi müzik yapmak ve isimlerini kitlelere ulaştırmak için elbette çok şanslılar.Önemli olan bunu doğru ve rap müziğin özüne sadık kalarak yapmaları.Kaliteden ödün vermek ve sırf dikkat çekmek adına içeriksiz ve hakarete varan sözler yazmak çok kolay ama bu onları sadece saman alevi kılar;rapçi ve müzisyen değil.bunu hep akıllarında tutsunlar



D. İlhan: O kadar doğal,sıcak ve işinle ilgilisin ki, eminim hayranların da benim şu anda hissettiğim gibi özel hayatınla çok ilgili değiller.Şöhretle çok derdin yok belli ama sonuçta Ayben rapin kraliçesi ve çok fazla hayranın var.Hayranlarınla arandaki mesafe nedir?



Ayben: İmza isteyenlere falan alışamadım aslında hala.Dinleyenlerimle aramda aşılmaz bir mesafe yok.Myspace'ten attıkları mesajları elimden geldiğince yanıtlamaya çalışıyorum. Ama albüm sonrası yoğunluk ve bu hızlı tempoda yetişmek açıkçası çok güç oluyor.Gizli durmuyorum ben. Her an karşılaşabileceğimiz yerlerdeyiz.çünkü ben de herkes gibi yaşıyorum.Üsküdar'da oturuyorum,herkes gibi bir evim, hayatım, ailem, arkadaşlarım, bir şeyler yemek ve içmekten keyif aldığım mütevazi kafeler var. Şarkılarımın hepsini burada, Üsküdar'da yazdım. Dünyanın dışında bir yerde değilim. Bu tamamen tercih meselesi. Yoksa ben de konserlerime 10 tane korumayla gidebilirim, sokakta korumayla gezebilirim, herkesin olduğu yerlere gitmem vs.Yok böyle bir derdim. Festivallerde bile sahneden indikten sonra bir köşeden benden sonraki grubu izler,müziğin tadını çıkarırım ben.



D. İlhan: Takvimindeki en yakın festival ne zaman?



Ayben: Ocak'ta Belçika'dayım bir müzik festivalinin kapanışını yapacağım.



D.İlhan: Çok teşekkür ediyorum ve uzunmetraj ekibinin adına da başarılarının devamını diliyorum



Ayben: Ben de teşekkür ederim. Uzunmetraj.com sinema ve müzikseverler için vazgeçilmez ve doğru bir adres kesinlikle.



Didem İlhan

Uzunmetraj.com








0 yorum:

Yorum Gönder

Sohbet