Benim Kalbimin Ritimleri Hip ve Hop. (Hiphoplife)







Benim Kalbimin Ritimleri Hip ve Hop. (Hiphoplife)







Uzun bir süre önce çıkarttığı "Yeni Bir Flow" isimli albümü ile, Türkçe rap müziğe farklı bir tarz ve tat kazandıran isim Diyar. O şu an yeni projeleri için işlerine devam ederken "Yeni Bir Flow"un çıkış kaynağı üzerine onunla keyifli bir söyleşi yaptık. Bu tarzın nasıl oluştuğundan, hayatında müziğin yerinden, çalıştığı isimlerden, yapmak istediği işlerden kısacası eski albümün bir özetinden bahsetti bize. Bu keyifli röportajı sizlere sunuyoruz.



Merhabalar Diyar Pala. Seni tanımayanlar için biraz kendinden bahseder misin?

Tabi ki kendimden bahsederim, zaten bunu yapabilmek için müzik yapıyorum ve her parçamda kendimden bir şeyler anlatıyorum. Tabi sizin sorunuzun cevabı olarak; sanırım Londra doğumlu olduğumu ve bu yabancı ülkede büyümek, buranın kültürünü benimsemek ya da kabullenmek zorunda bırakılan yüzlerce Türk’ten biri olduğumu söyleyebilirim, spor yapmaktan ve oyunculuktan büyük zevk alıyorum. Farklı ülkelere gidip değişik insanlarla ve kültürlerle tanışmayı seviyoum.



Yaklaşık 6 ay önce "Yeni Bir Flow" isimli albümünü çıkardın. Albümünün yapım aşaması hakkında neler yaşandı, bilgilendirir misin bizleri?

Albümün yapımını tamamlamak amacıyla 3 defa Türkiye'ye geldim gittim, yaklaşık 3 ay İzmir'de kaldım, Albüm çalışmaları kayıtlar vs. yaklaşık iki yılımızı aldı, iyisi kötüsüyle birçok insanla bir araya geldim. Kendi kazandığım paralarla, kendi tuttuğum evde yaşadım bir süre. İstanbul’a gittim orada Senkron'da bir çalışmamız oldu, tüm bu çalışmalar sırasında dünya kadar masraf ettim ama edindiğim tecrübeye değdiğini düşünüyorum, netice itibariyle tarihin sayfasına bir yere izimi bırakabilecek bir şeyler yaptım.

Albüme giriş parçan "Yeni Bir Flow"'da hem Londra'da yaşadığını belirtiyorsun hem de Türkiye'ye olan özleminden bahsediyorsun. Yurt dışında yaşayıp Türkçe albüm yapmanın herhangi zor bir yanı var mı? Tabi bu gidip gelmelerde bağlantılarımı geliştirdim ama çok ta zorlandım gerek aile durumundan gerek maddi durumdan, gerekse insanların bana karşı yanlış davranış ve tutumlarından dolayı. Ama alışığım buna, birçok ülke gezdim ve bayağı zaman geçirdim farklı diyarlarda. Tek başıma gezmeye çekinmiyorum doğrusu. Sadece Türkiye’de müzik yapıyorum. Londra’da bağlantılarım yok bu ama Almanya’da, gurbetçilerin müzik piyasasında daha etkin oldugu bir ülkede sağlam ekiplerle sağlam işler yapabileceğime inanıyorum, Türkiye’nin yanı sıra. Ayrıca Türkçe müzik yapıyorum ve bu işi yaparken buranın havasını solumak gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu "tecrübe" albümü bana müziğin o kadar da kolay bir iş olmadığını öğretti.



Albümün genelinde arabesk tınılar hissediliyor. Hatta bir parçanda arabesk türküleri sevdiğini bile söylüyorsun. Bu arabesk tutkusu nereden geliyor?



Küçüklüğümü arabesk dinleyerek geçirdim ve Londra’da ailem fabrikalarda çalışırdı, benim dayımın da bir fabrikası vardı ve boş zamanlarımda gidip orada takılıyordum; ortam hep arabeskti. Okulda hip hop dinlerdim, ama fazla bir bilgim yoktu hiphop hakkında. Sadece tınıları hoşuma giderdi. Kimin kim olduğunu bilmeden sadece dinlerdim. Arabesk daha ilgimi çekiyordu ama “Cartel” çıktığında bayağı gurur verici bir şeydi ve zenci arkadaşlarıma hep dinletirdim, milliyetçilik kanımda var aiiight :) Galiba müziksel olayın yanı sıra ilk hiphopla dugusal bağım bu zamanlarda “Cartel” sayesinde oldu. Yakın çevremdekiler hiphop'a pek sempati duymazlardı, bana hep yapacaksan arabesk yap derlerdi. Tamam, arabesk güzel ama benim kalbimin ritimleri hip ve hop. Bu benim yaşam tarzım. O yüzden ben de ikisinin Diyar'da sentezini yaptım.

Daha önce rastlamadığımız vokal tarzını bu albümde gördük. Özellikle "Biraz Acı Tat" şarkısında rapini söyleyiş tarzı olarak en uç noktalara taşıdığını görebiliyoruz. Oldukça farklı olan stilinin çıkış noktası nedir peki?



Vallaha ben de bilmiyorum, o an nasıl hissediyorsam öyle yapıyorum. Bu işin eğitimini almadım. Rap müzikle uğraşan arkadaşlarımın çoğu gibi nota bilgim de yok ama müzikte doğru tınıları seçip harmanlama yeteneğim olduğunu söyleyebilirim. Siz isterseniz buna armoni deyin. Ben sadece içimden geldiği gibi, hissettiğim gibi yapıyorum ve yaratıcı olmaya çalışıyorum. Farklı bir tarz olması hususunda ise; belki bazıları için ters gelebilir ama bu tarz farklılığı sanırım 11 yaşında ailemin beni Londra’dan memleketim Trabzon’a Kur'an-ı Kerim kursuna yollaması ve orada tecvit ve müezzinlik eğitimi almamla başladı sanırm. Bu tarzın kökeni oradaki hocalarımın öğrettiği ve benim uzun süre söylediğim ilahilerdir. Sanırım kendi yeteneğimi ilk o günlerde keşfettim.



Şarkılarının güzel tarafı, belki de tek düze bir sounda sahip olmamasıdır. Çünkü albümde hissedilen rnb havanın yanı sıra arabesk melodilerini hissetmek de mümkün. Tüm bunların ışığında "Yeni Bir Flow" albümünü sen nasıl niteliyorsun?



Daha önce hiç yapılmamış birşey, daha önce kimsenin duymadığı bir nota veya görmediği bir renk olarak nitelendiriyorum. Zaten bu hususa çok önem veriyorum. Az önce de söylediğim gibi yaratıcı ve yenilikçi olmam gerektiğine inanıyorum. Dünyada yaptığım iş her neyse, o işi yapan diğer insanlardan farklı birşeyler ortaya koymam gerektiğini düşünürüm hep. Herhangi bir insanı tarz, metot ya da herhangi bir yönüyle taklit edip ona rakip olmak çok anlamsız bence. Maalesef hem Türkiye'de hem de dünyada bunun örnekleri olması gerekenden fazla diye düşünüyorum. Rekabet güzeldir pek tabi, ama rakiplerinle aynı tabloyu aynı ekipmanlarla aynı sürede bitirip aynı yarışmada birincilik beklemek çok saçma olur. Daha yapmam gereken çok iş, öğreneceğim çok şey ve bunların hepsini yapabilecek kadar da azmim var.

Albümde beraber çalıştığın isimleri nasıl belirledin?



Beatlerimi satın alır almaz Londra’da sözler için çalışma kısmına başladım, o sırada Hiphoplife sayesinde Türkiye'deki yeraltı rapçileri dinlemeye ve takip etmeye başladım. Oradan zamanla, insanlarla tanıştım ve benim vizyonuma uygun kişileri seçtim. Allah'a şükür istediğim gibi de oldu. Bu vesileyle kendi alanlarında başarılı olan bu arkadaşlarımın hepsine çok teşekkür ediyor ve selamlarımı yolluyorum.



Parçaların prodüktörü birçoğumuzun yakından tanıdığı, oldskool isimlerden Emir aka Monoman. Emir'le tanışmanız - çalışmaya başlamanız nasıl oldu? Emir'in prodüktörlüğü ve ortaya koyduğu işlerle ilgili ne düşünüyorsun?



Emir'le tanışmamız Taşoda Prodüksiyon zamanında oldu. Tanıştıktan sonra yine Hiphoplife'ta Emir’in işlerini inceledim ve onu daha iyi tanıma fırsatı buldum. Çok yetenekli, başarılı ve tecrübeli olduğunu farkettim, bunlar benim hoşuma giden özelliklerdi, konuştuk ve anlaştık, sonra da İzmir'de çalışmalara başladık.









"Yeni Bir Flow" piyasaya çıkalı bayağı bir zaman geçti. Peki satışlar ne durumda?

Bayağı bir masraf yaptım bu albümün çıkış aşamasında. Tecrübe edinmiş oldum. Allah'ın izniyle artık kolay kolay aynı sıkıntıları yaşayacağımı sanmıyorum ama daha büyük sıkıntıların beni beklediğinin de farkındayım. Onlara karşı bu sefer hazırlıklı olacağım. Kapı kapı dolaşıp albümümü sattım, sponsor aradım, buldum. Bana destek oldular sağ olsunlar. Plak şirketlerinin yeni sanatçıları sömürdüğünü ve müziğin özgürlüğüne gem vurduklarını düşündüğümden şirket arayışına henüz girmedim. Tek başıma koşturmak, sponsor aramak ve satış yapmak bana daha da güç veryor. Tabi bunun yanısıra I-Tunes'da satışlar oluyor ama satış raporlarını henüz edinmedim. Şimdi klip yapmayı düşündüğüm 2-3 parçamdan birinin masraflarını karşılayacak bir sponsor arayışı içindeyim. Ama şunu diyebilirim; yaptığım müziğin başarısı satın aldığım tecrübelerin parasını cebime koydu.

Senin açından satışlardan ziyade önemli olan albüme gelen yorumlardır sanırım. Bu noktada albüme yapılan eleştiriler ne yönde?



Albümüm yurt dışında ve dijital ortamda az önce de dediğim gibi I-Tunes'te satışta. Türkiye'deki dinleyicilerin tümünün ise bu çalışmaya ulaşabilmeleri için yakında albümü downloada vereceğimin müjdesini de şimdiden vereyim. Albüme ulaşanlardan çok sevindirici yorumlar alıyorum ve ciddiyetine inandığım birçok isimden aldığım yapıcı eleştirileri de değerlendiriyorum. Albümümün bu kadar kısıtlı imkânlara rağmen bu denli olumlu bir geri bildirim sağlaması ve dinleyicilerimin ilgisi (çok sağolsunlar) beni mutlu ediyor.



Mısralarında daha çok hayat ve kader gibi konuları işleyip, beklentilerini yansıtmışsın. Albümde daha çok bu konulara değinmenin belirli bir sebebi var mı?



Gurbette insanlarımızın çoğu kalabalık bir yalnızlık yaşıyor ve depresyon benim gibi çoğu gurbetçide mevcut. Aileleriin çoğu çalışıp bir gün sılaya geri dönme düşüncesiyle göçmüşler buralara ama zamanlar geri dönemeyecekleri gerçeğini farkedip kabullenmek zorunda kalmışlar. Bu sorunlardan doğan mutsuzluk ister istemez 2 ve 3. kuşak olan gençlere de yansıyor ve bizleri de etkiliyor. Zaten albümü dinleyenler birşeyler kapacaklardır, problemlerle ilgili fazla detaya girmeye gerek görmüyorum, anlatacaklarımı zaten parçalarımda anlattığıma inanıyorum. "Kaderim" parçasında hayatta mutluluğu bulmayı çok istediğini belirtiyorsun fakat bunu henüz başaramadığından ötürü dert yanıyorsun. Diyar Pala'yı ne mutlu eder peki?

İleride düzeyli bir gelir sahibi olmak (mümkünse yüksek ve düzenli :D), Allah'ın izniyle mutlu bir yuva kurmak ve ailemle iyi geçinmek, ha bir de şeytani işlerden, tozdan dumandan uzak durmak :D :D Yani standart bir insanı ne mutlu ederse onlar kısacası.



Albümde en dikkat çeken "Israrcash" şarkısını, Cash Flow'dan Çağdaş ile birlikte seslendiriyorsun. Bu parçada hayata karşı çekilmiş bir rest söz konusu sanki. Bu parçanın bu kadar tutulmasının sebebi ne olabilir dersin?



Doğrusu hayata karşı rest çekmek gibi bir düşüncem hiç olmadı, sadece hayatta yoluma çıkan canavarlarla boğuştum hep, hedefime ulaşmamı engellemeye çalışan yol kesicilerin başını ezmek için gayret verdim. Hayatı çok seviyorum, onunla kumar masasına oturmam. Rest çektiklerimse sadece yoluma çıkanlar oldu. Bu parçada da diğer ortak çalışmalarda ki gibi çok başarılı bir isim var Çağdaş. Doğru adamla doğru konuyu işlersen doğru parça otomatikman çıkıyor :). Ama benim için hiçbir parçam diğerinden daha iyi ya da kötü değil, birisi gözümse, diğeri ellerim, bir diğeri yüreğim ve başka biri de ruhum, bunlardan birisi olmasaydı Diyar olmazdı.



Albümün dikkat çeken parçalarından bir diğeri de "Azdıracaksın" isimli şarkı. Bu parça özellikle sözleriyle diğer şarkılarına nazaran fazla cüretkâr. Şarkının çıkış hikâyesinden ve albümde yer bulmasının sebeplerinden bahseder misin?



O şarkı da işte az önce sayıyordum ya, elim gözüm ruhum diye sanırım o da benim şeytani yanım :) Albümde bulunmasının sebebi ise sadece puzzle'ın parçalarndan bir diğeri oluşudur. Gözünüzde canlanmasını hedeflediğim Diyar portresinin puzzle'ının belki de en çılgın parçası.



İleriye dönük projelerin ve hedeflerin hakkında neler söyleyebilirsin?



İleride yeni isimlerle daha renki yeni çalışmalar yapacağım, şimdi yeni albümümün altyapı hazırlıkları içerisindeyim, altyapıdan kastım beat değil tabi :) Bazı sürpriz projelerimiz var. Daha profesyonel çalışmalara imza atmak için (bussiness olarak) birkaç çalışması olan arkadaşım var. Dediğim gibi sürpriz ve henüz teori aşamasında. Büyüsünü bozmak istemiyorum şimdilik. Hedeflerim arasında öncelikli olarak yeni albümümü emeğimin karşılığını verebilecek bir şirket aracılığıyla Türkiye'deki bütün dinleyici kitlesine ulaştırmak var. Daha ileriye dönükse kendi tarzımla, şimdiki halimden daha iyi çalışmalar sergileyip bu tutunulması zor olan piyasanın unutulmazları arasında yer almak var diyebilirim kısacası.



Röportaj: Oylum & Arda @ Hiphoplife











0 yorum:

Yorum Gönder

Sohbet